Ömer Erdem: Kültür, birey, toplum, kurum, devlet
Geçmişte kültürün iki ana yaratıcı kaynağı vardı: Toplum ve birey. Modern çağda toplum neredeyse bütün atomlarına kadar parçalandı ve yaratıcı olma vasfını kaybetti. Daha çok edilgen tüketici durumunda artık o ve bütün yük bireyin üzerinde. O bireye, kısaca, özetle sanatçı ve düşünür diyebiliriz. Şairle sinema yönetmeni, ressam ile filozof, müzisyen ile tiyatro oyuncusu ve daha nice kültür aktörü yaratıcı birey vasfıyla bu çizgide yerlerini alırlar. Kültür derken de gündelik ve genel kabullerin dışında insan zihninin duygularla da yoğurduğu çoğul yaratıcı hamleleri anladığımız açıktır. Şehirli toplumlar, şehirli olmanın çok doğal bir sonucu olarak kültürün muhatabı olmanın bilgisiyle hareket ederler ve kendiliğinden, tiyatro, sinema, konser, sergi, fuar gibi etkinliklere katılırlar. Yine şehirli toplumlarda, özel sanat kurumları ve devlet bu etkinliklerin önünü açar, yönetim planlamasını yapıp karşılıksız destekler. Kültürü, yaratma, üretme, belirleme sevdasına kapılmazlar, çünkü bilirler ki böyle ilgilerin sonucu politik antikültürdür.